Geleceğin Yenilenebilir Enerji Kaynakları |
Türkiye İçin Geleceğin Yenilenebilir Enerji Kaynağı: Rüzgar Enerjisi
Tasarlanmış makinelerle rüzgarın sahip olduğu sınırsız kinetik enerjinin sürekli olarak elektrik enerjisine çevrilmesine yarayan gelişmiş sistemlere rüzgar türbinleri adını veriyoruz. Hepinizin bildiği gibi ilk rüzgar değirmenlerinin çalışma ilkesi günümüzde hala geçerlidir. Rüzgarın döndürdüğü kanatlar eski değirmen taşlarını döndürmek yerine, artık motorları döndürüyor. Böylece kanatlar rüzgar yardımıyla, tıpkı bisikletinizin tekerleri gibi, bir dinamoyu çevirdiğinde elektrik enerjisi elde etmek mümkün olabiliyor.
Bu amaçla tasarlanmış değişik büyüklükte ve sayısız örneğin geliştirilmeye çalışıldığını biliyor musunuz? İlk yatırım maliyeti yüksek olmasına karşın, enerji maliyetlerinin giderek yükselmesi ile bu makinelerin kullanılması artık anlamlı hale geldi. Şimdi hedef daha gelişmiş ve ucuz makineleri tasarlamak ve yaygınlaştırarak insanlığın hizmetine sunmak.
Türkiye'nin Geleceği Rüzgar Enerjisinde |
Ancak, rüzgar enerjisini sürekli elektrik enerjisine dönüştürmekte bazı sıkıntılarla karşılaşıyoruz. Verimli enerji için, dağ yamaçları, deniz kıyıları gibi uygun alanlardaki uygulama arayışları sürüyor. Rüzgar enerjisi konusunda etken unsurlar arasında, rüzgar sürekliliğinin sağlanması ve enerjinin verimli bir şekilde depolanabilmesi sayılabilir. Günümüz teknolojisi, enerjinin depolanabilmesi, biriktirilmesi ve gerek duyulduğunda yeniden kullanılabilmesi konusunda giderek gelişen batarya tasarımlarıyla daha iyi olanaklar sunmanın hazırlığı içerisindedir. Rüzgar sürekliliği konusundaysa, hava hareketlerinin daha yoğun ve kinetik enerji düzeyinin daha yüksek olduğu alanlara yönelmek konusunda bilim adamlarının arayışları sürüyor.
Mars (Mageen Air Rotor System) adı verilen yeni patentli balon türbinler, bulutların arasında sürekli rüzgar hareketlerini değerlendirmeye yönelik yeni arayışlara ilginç bir örnek. Bir ünitenin 10 kw enerji sağladığı düşünüldüğünde, bir orta ölçekli yerleşkenin enerji gereksinimini karşılamaya yetebilecek gücün bulutların arasında saklı durması, "neden olmasın?" sorusunu akıllara getiriyor.
Küçük, ev tipi örneklerde de ilginç çözümler dikkat çekiyor. Özellikle Güneş ve rüzgarın beraber kullanıldığı Alman örneği (Blueenergy) 2-8 kw arasında enerji üretebilme potansiyeliyle çok dikkat çekicidir. 9 km/saat hızla esen bir rüzgar bu sistemi çalıştırmak ve elektrik üretmek için yeterli; 120 km/h ile esen bir fırtınada bile elektrik üretiyor olması ise, şaşırtıcı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder