21 Kasım 2016 Pazartesi

Türkiye'de Nükleer Tehlikeler

Bu blogda öncelikli amacımız çevre dostu yenilenebilir enerji kaynakları hakkında bilgiler paylaşmak olsa da, okuyucularırmızın çevreye zararı olan enerji kaynaklarını da öğrenmesini böylece yeşil enerjinin değerini daha iyi anlamasını umuyoruz. Bu kapsamda, sizlerle Türkiye'de Nükleer Tehlikenin Boyutlarını paylaşmak istedik.

Mersin'deki Tehlikeler:

  • Mersin Türkiye'nin limon ihtiyacının yüzde 60'ını, turunçgil ihtiyacının yaklaşık yüzde 30'unu, çilek ihtiyacının ise yarısını karşılıyor. Türkiye'deki seracılığın yüzde 42'si Mersin'de.
  • Akkuyu Koyu; Mersin ile Antalya'nın ortasında. Koyda olası bir kaza bundan Antalya'daki turizm faaliyetlerinin de doğrudan etkilenmesi anlamına geliyor. 2013'te sadece Antalya'ya gelen 12 milyon yabancı turisti göz önüne alacak olursak, bu rakam, Türkiye'ye gelenlerin yüzde 31'ine karşılık geliyor.
  • Çevre Mühendisleri Odası'na göre Akkuyu'da yaşanacak büyük çaplı kazada dört gün içinde radyoaktif bulutlar Akdeniz bölgesi, Ankara ve Konya'yı da içine alacak şekilde 300 km'lik çevreye yayılacak.

Sinop'taki Tehlikeler

  • Karadeniz'de avlanan balığın yüzde 30'u Sinop'tan çıkıyor. Kentte 4 bin lisanslı balıkçı var, bu da en az 16 bin kişinin bu işten ekmek yemesi demek.
  • Nükleer santralin kurulacağı İnceburun Yarımadası'nın yüzde 70'i orman.
  • Nükleer santral alanının dibindeki Akliman Doğal Parkı ve Hamsaroz Koyu, Sarıkum mevkii ve Aksaz gölleri doğal sit alanı statüsünde. Sarıkum, kuşların konaklama alanı.
  • Çevre Mühendisleri Odası'na göre, Sinop'ta yaşanacak büyük çaplı bir kazada dört gün içinde radyoaktif bulutlar, İstanbul'u da içine alacak şekilde 300 km'lik geniş bir çevreye yayılacak.
Türkiye'yi bu karanlık tablodan kurtarmak için, nükleer enerjiye karşı çıkın ve temiz enerjinin yanında yer alın. Unutmayın, rüzgar enerjisi ve güneş enerjisi bize sonsuza kadar yetebilir!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder